*Yaptığımız hiçbir şey, satın aldığımız hiçbir oyuncak ya da çocuklarımıza ayırdığımız "kaliteli zaman" veya verdiğimiz özel eğitim onlardan aldığımız özgürlüğü telafi edemez. Çocukların kendi girişimleriyle öğrendikleri şeyler başka şekillerde öğretilemez. *Serbest oyun önemsenmiyor; çünkü sadece oyun olarak üniversite başvurusunda yeri yok. *Serbest oyun, doğanın çocuklara çaresiz olmadıklarını öğretme yöntemidir. *Hiç kimse zorla bir kalıba sokulmaz; aksine öğrenciler çevrelerini kendilerine uyacak şekilde kalıba sokar ve büyüyüp geliştikçe bu kalıbı da değiştirirler. *Sosyal oyunun altın kuralı, Başkalarına size davranılmasını istediğiniz gibi davranın değildir. Gerçekte, Başkalarına, sizden kendilerine davranmanızı istedikleri gibi davranın olmalıdır. Bu kitapta eleştirebileceğiniz ve doğru olduğunu düşündüğünüz birçok yer bulacaksınız.Kitabın beğenilip beğenilmemesi kişiye göre değişir fakat bence her öğretmenin ve ebeveynlerin okumasının faydalı olacağını düşündüğüm bir kitap. Akıcı dili, zengin ve yaşamdan örneklerle birçok alan ve konuda kendinize önemli noktalar çıkaracaksınız.Oyunun çocuk yaşamındaki önemi, özgür ve mutlu bir çocuk yetiştirme ve bunun sıra daha fazla okula ihtiyaç duymama düşüncesi ve okulsuz yaşamın yer yer desteklendiği, bugünün koşullarında uygulanabilirliği pek de olmayan düşünceler de hakim.Oyunsuz da okulsuz da olmaz diyorum
